Guguk Kuşu Filmi Hakkında Görüşler, Konusu Ve Film Eleştirisi

01:22 | 0 yorum

   Ken Kesey tarafından yazılan aynı isimli romandan sinemaya uyarlanan, kült filmler arasına adını altın harflerle yazdırmış 1975 yapımı bir filmden söz edeceğiz bugün. Filmin afişinde belki de filmin bu kadar devleşmesinde başı çeken Jack Nicholson'ı görüyoruz. Filmin tamamı bir akıl hastanesinde geçiyor.



   Film, McMurphy adında garip davranışlar sergileyen bir mahkumun gerçekten akıl hastası olup olmadığını ortaya çıkarmak adına bir akıl hastanesine yatırılmasıyla başlar. McMurphy gerçekten aykırı bir kişiliktir, neşelidir; hastaneye renk katar. Kaldığı yer 18 kişilik bir koğuştur ama sadece 9'u iletişim kurabilecek düzeydedir. İşin ilginç olanıysa kimi hastaların burada kendi isteğiyle kalıyor olmasıdır. McMurphy onları 'deli' olmakla suçlar, insanın kendi rızasıyla bir akıl hastanesinde kalmasına anlam veremez. Oysa film ilerledikçe görüyoruz ki, orada kalanların çoğu 'deli' değil, dış dünyadaki zararlı insanlardan korunmaya çalışan farklı kafa yapılarına sahip insanlardır.


   McMurphy gerçek bir deli olmadığı ve ortama ayak uyduramayacağını düşündüğü için kafasında tasarladığı farklı fikirlerle kaçma planları yapmaya çalışır. Bu sırada aykırı fikirleri, düzeni değiştirme çabası ve diğer hastalarla olan diyaloğu yüzünden oradaki hemşirelerle de sorun yaşar. Tüm bunlara rağmen zaman geçtikçe hastaneden arkadaşlar edinir ve fikirleriyle çevresindekileri de etkiler.


   Film hakkında kişisel yorumlarıma geçecek olursam; başyapıt olarak anılan bu filmi gerçekten çok büyük bir beklentiyle izledim. Peki beklentilerimi karşıladı mı? Büyük ölçüde karşıladı. Olumlu yönlerinden başlayayım, en başta J.Nicholson'ın oyunculuğu sizi büyülüyor. Kimi sahnelerde 'dublör mü kullandı, oynuyor mu yoksa gerçek karakteri mi?' diye düşünmeden edemiyorsunuz. McMurphy'nin ruh halini bize o kadar iyi, o kadar iyi yansıtıyor ki gözlerinizi alamıyorsunuz.


   Filmin diğer olumlu özelliği ise sisteme yapılan vurgu. Film kesinlikle 'bir şeyler anlatmaya çalışan' bir film, kesinlikle içi boş değil. Fazlasıyla alt mesaj taşıyan ama bunu seyirciye farkettirmeden hissettirmeye çalışan bir film. İzlerken farkına varmadığınız birçok ayrıntıyı filmden sonra düşünüp 'vay be' diyebiliyorsunuz. Toplumun bilinçaltımıza dayatmış olduğu fikirler, düzeni değiştirmeye çalışan kişilerin bastırılması ve özellikle özgürlük vurgusu filmde çok net hissedilen anafikirlerden. Her ne kadar filmin türü kaynaklarda dram olarak geçse de, izlerken hem kahkaha attıran hem üzen hem de kızdıran nadir filmlerden. Bazen 'bu filmin sonu nereye gidiyor?' hissine kapılsanız da özellikle son yarım saati için bile izlenebilecek bir film. Öyle vurucu bir son ki, aynı anda bir sürü duygu yaşatıyor, insanı hem üzüyor hem hırpalıyor, uzun süre akıllara kazınacak cinsten..


   Peki filmin hiç olumsuz özelliği yok mu? Eğer filmin tek bir mekanda geçmesi fikri size kötü geliyorsa belki biraz sıkılabilirsiniz. Ama diğer sahnelerden aldığınız keyif bu sıkıntıyı fazlasıyla alıp götürecektir :)


   Özetleyecek olursak, özellikle dönemin şartları düşünüldüğünde, 1975 yılında böyle bir zihniyetle böyle bir film çekildiği düşünüldüğünde çok başarılı bir film. İzleyen herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği ya da en azından ilham alabileceği kısımlar olduğunu düşünüyorum. Hayatı ertelememek ve hayatınızda bir şeyleri değiştirmek için azimkar olmak gerektiği gibi. Jack Nicholson'ın mükemmel oyunculuğu, verilen mesajlar ve filmin vurucu finali için izlenmeye değer bir film olarak görüyorum. İlk izlenimde anlaşılmayacak noktalar için birkaç defa daha bile izlenebilir.



Anahtar Kelimeler: drama, drama filmi, guguk kuşu, one flew over the cuckoo's nest, kült, kült filmler, jack nicholson, guguk kuşu filmi hakkında izleyici yorumları

Kategori: , ,

0 yorum